Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 62/1, 51, 51/3. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanığın aşamalardaki savunmalarına göre; ölen ile sanığın amca çocukları oldukları, olay günü Gezerlerken olay yerine geldiklerinde ölenin teklifi ile atış talimi yapmaya karar verdikleri, bir taş üzerine su şişesi diktikleri, ölenin yaklaşık 23 metre 90 santimetre uzaklıktaki su şişesine elindeki tabanca ile ateş etmek istediği, ancak emniyeti kapalı olduğundan ateş edemediği, bu sırada bir adım gerisinde sağındaki sanığın, çömelmiş vaziyette olan ölenin üzerinden elindeki tüfekle su şişesini hedef gözeterek ateş ettiği sırada ölenin ayağa kalkması üzerine başına isabet ederek ölümüne neden olduğu olayda, olay yerinde çekilmiş fotoğraflarda ve olay yeri inceleme raporunda cesedin baş kısmının 110 cm gerisinde sanık tarafından kullanılan tüfeğin bulunduğu da gözetilerek olay yerinde keşif yapılarak ölen ve sanığın konumları, duruş şekilleri belirlendikten sonra bilinçli taksir veya olası kastın oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde taksirle öldürmeden hüküm kurulması,2-Adli sicil kaydı bulunmayan, müştekinin şikayetçi olmadığı sanık hakkında CMK’nın 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği gözetilmeden; "eylem neticesinde maktulün öldüğü” şeklinde yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,İsabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.