Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : Sanık ... hakkında; Beraat Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/1, 62/1, 50/4-1a, 52/2-4, 63, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanık ...'nin beraatine, sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin ve sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,a-)Sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Olay günü saat 18:00 sıralarında, sanık ...'in yönetimindeki damperli kamyonla seyri sırasında karşı istikametten gelen ve sanığın seyir yönüne göre sol tarafında bulunan kaldırımda yürümekte olup olay yeri civarındaki semt pazarına gitmekte bulunan yaya ...'ın altyapı çalışması nedeniyle yaya kaldırımındaki çukurdan geçemeyip taşıt yoluna indiği esnada ayağının kazıntı birikintilerine takılarak düşmesi ve kamyonun sol arka tekerleğinin üzerinden geçmesi sonucu öldüğü olayda; sanık ...'in 05.08.2009 tarihinde kolluktaki savunmasında “yolun kazılmış olan sol tarafından yol üzerinden yaşlı bir bayanın elinde pazar arabasıyla kamyona doğru geldiğini, kamyonla bayanın yanından geçtikten sonra kamyonun ön aynasından baktığında yanından geçen ...'ın yerde yattığını gördüğü” şeklindeki beyanı ve tanık ...'ın aynı tarihli kolluk beyanında “Olay günü sanık ...'e yaya olarak muavinlik yaparken kamyonun gidiş istikametine göre yolun kazılmış olan sol tarafından yol üzerinden yaşlı bir bayanın pazar arabasıyla kamyona doğru geldiğini, kamyonun bayanın yanından geçtiği sırada yaşlı bayanın yolun kazılmış olan bölümünde yolun kenarına dökülmüş olan asfalt parçasına basıp ayağının kayması sonucu yanından yavaş bir şekilde geçen kamyonun sol arka tekerleği altına düştüğü” şeklindeki beyanları dikkate alındığında; bu oluş karşısında sanık ...'in kazanın oluşunu engelleyebilecek bir tedbir almasının mümkün olmadığı ve sanığa yüklenecek bir kusur bulunmadığı gözetilmeksizin isabetsiz bilirkişi raporuna dayanılarak mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de; 1- 5237 sayılı TCK'nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlenmiş ise de; sanığın sabıkasız oluşu, olayda tali kusurlu olması ve şoförlükle geçimini temini göz önüne alındığında, sürücü belgesinin asgari hadden çok fazla uzaklaşılarak geri alınmasına karar verilmek suretiyle, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmesi,2- Sanık hakkında hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının, TCK 50/4-1a, 52/2 maddeleri gereğince adli para cezasına çevrilmesi yerine, 50/4,52 maddesine göre çevrilmesi ve hapis cezasından çevrilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi sırasında hapis cezasına esas tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine ve TCK'nın 52/3 maddesine aykırı davranılması,3- Katılanlar kendilerini aynı vekil ile temsil ettirmelerine rağmen katılanlar yararına ayrı ayrı iki kez vekalet ücretine hükmedilmesi,b-)Sanık ...'nin beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Olay tarihinde alt yapı çalışması yapan firmanın saha mühendisi olarak görev yapan sanık ...'nin yaya geçişine açık olarak bırakılan bu yolda yayaların kaldırımı güvenli şekilde kullanmalarına imkan sağlayan etkin tedbir almadığı, meydana gelen olayda kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken isabetsiz gerekçe ile beraatine karar verilmesi,Kabule göre de; Hükmün gerekçesinde sanığın kusuru bulunmadığı kabul edilerek beraatine karar verilmesine rağmen hüküm fıkrasında “sanığın yüklenen suçu işlemediğinin sabit olduğu gerekçesi ile beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince sanık ... hakkındaki beraat hükmünün, sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.