Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK'nın 62, 52/2-4, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318 ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede; 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; ... Köyü muhtarı olarak görev yapan sanığın, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisindeki Maliye Hazinesi'ne ait taşınmaz üzerine izin almaksızın, piknik alanı olarak kullanılmak amacıyla, beton zemine oturtulmuş ahşap bina ve portatif tuvalet yaptırdığı, sanığın aşamalarda verdiği benzer ifadelerde, bölgenin sit alanı olduğunu bildiğini, köye gelir sağlamak için azaları ile beraber karar alarak suça konu imalatları yaptırdığını, anılan yerin işletmeciliğini ihale ile amcasının oğluna verdiğini beyan ettiği, hazineye ait taşınmaz üzerinde, taşınmazın sit alanı içerisinde kaldığını bilerek inşai ve fiziki müdahale gerçekleştiren sanık yönünden atılı suçun unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, eksik kovuşturma ve yanlış gerekçe ile haksız ve dayanaksız bir karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- ... Köyü muhtarı olarak görev yapan sanığın, yargılamaya konu eylemi görevi kapsamında gerçekleştirmesi karşısında, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilerek, sanık hakkında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni talep edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı,2- Beykoz ilçesinin bağlı bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunması karşısında, hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun'da, 65/1. ve 65/4. maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler yönünden sanığın hukuki durumunun eylemin niteliği ve kastının yoğunluğu dikkate alınarak yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.