Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, Görevi kötüye kullanma Hüküm : Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; 2863 sayılı Kanun'un 65/d, 5237 sayılıTCK'nın 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Sanıklar ... ve ... hakkında; 5237 sayılı TCK'nın 257/1, 62/1,50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet ... müdafileri, sanıklar ... ve ... 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ..., ... ve ...'in, görevi kötüye kullanma suçundan ise sanıklar ... ve ...'nun mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ..., ... ve ... müdafileri, sanıklar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Sanıklardan ..., ... ve ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükümlerin temyiz incelenmesinde; Sanıklar ..., ... ve ...'ın eylemleri sonucunda, tescilli kültür varlıklarına geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar verildiğinin anlaşılması karşısında, bu sanıkların eyleminin, 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişik 2863 sayılı Kanun'un 65/1, değişiklik öncesi ise 65/a maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eylemin 2863 sayılı Kanun'un 65/d maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu kanaati ile yazılı şekilde eksik ceza tayin edilmesi; aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Suç tarihinde, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli 95 ve 96 envanter numaralı yapıların bitişiğinde ve aynı zamanda, Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 08/11/1998 gün, 953 sayılı kararı ile onaylanan koruma amaçlı imar planı kapsamında yer alan, Avanos ilçesi, ... mahallesi, ... mevki, ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar üzerinde yaptırılmak istenen bina için hazırlanan projenin Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 06/05/2005 gün, 266 sayılı kararı ile onaylanmasına, ancak, uygulamanın proje müellifinin sorumluluğunda yürütülmesine ve inşaata bitişik yerlerdeki tescilli yapılara zarar verilmemesi için temel kazısının müdürlük ve belediye denetiminde yapılmasına karar verildiği, bu karar üzerine, Avanos Belediyesi tarafından bahse konu yere yapılması planlanan inşaat için 15/07/2005 tarihinde yapı ruhsatı düzenlendiği, bu amaçla 19/08/2005 tarihinde temel kazısına başlanılmasının planlandığının Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na bildirilmesi üzerine, 19/08/2005 tarihinde, Koruma Kurulu görevlileri tarafından mahallinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda, taşınmazda iş makinesi kullanılarak çalışmalara başlanılmış olduğu, bu aşamada, tescilli yapılar ve diğer komşu yapılara bitişik bölümlerde hafriyat ve temizlik çalışmasının iş makinesi kullanılmaksızın gerçekleştirilmesi gerektiğinin belirlendiği, sanık ...'un inşaatı yaptıran S.S ... İş Yeri Yapı Kooperatifi yönetim kurulu başkanı, ...'in kontrol mühendisi, ...'ın ise proje teknik uygulama sorumlusu olduğu, inşaat çalışmaları sırasında, Koruma Kurulu görevlileri tarafından düzenlenen 19/08/2005 tarihli rapor ve Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 06/05/2005 gün, 266 sayılı kararına rağmen, tescilli yapıların bitişiğinde, maliyeti düşürmek amacıyla iş makinesi ile çalışma yapıldığı ve büyük kısmı yıkılan tescilli kültür varlıklarına geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar verildiği, bu kapsamda sanıkların atılı eylemi işlediklerinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık ... müdafinin, sanığın teknik bir görevi bulunmayıp, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık ... müdafinin, verilen kararın hukuka aykırı olup, sanığın meydana gelen olayda sorumluluğu bulunmadığına, sanık ...'in kendisinin şantiye şefi sıfatının bulunmayıp, sadece inşaatı kontrol ettiğine ilişkin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanıklar hakkında hapisten çevrilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında, uygulanan kanun maddesi gösterilmeyerek, CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. ve 2. fıkralarının 5. paragrafına, “TCK'nın 52/2 maddesi gereğince'' ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Sanıklar ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık ... müdafii ile sanık ...'in sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya kapsamında mevcut, 07/09/2004 tarihli ..., Fen İşleri Müdürlüğü yazısından, sanık ...'nun, 3194 sayılı İmar Kanunu ile ilgili inşaat ruhsatları, yapı kullanma izni, koruma amaçlı imar planı içerisindeki yapıların onarımı ve ruhsatlandırılmasına ilişkin inşaatların kontrollerinde yasal, teknik ve idari olarak sorumlu olduğunun belirtilmiş olması ve sanığın tescilli yapıların bitişiğinde iş makinesi ile çalışma yapılmaması gerektiği hususunda bilgisinin bulunmasına rağmen, görevlerinin yerine getirilmesinde ihmal göstererek diğer sanıklar tarafından tescilli kültür varlığına zarar verilmesine neden olduğu bu kapsamda sanık ...'nun eyleminin TCK'nın 257/2 maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, Avanos Belediyesi'nde suç tarihinde fen işleri müdür vekili olarak görev yapan sanık ...'in ise, belirtilen işin denetimi için daha önce bir şahsı görevlendirmiş olması ve buna rağmen ara sıra suça konu çalışmanın yapıldığı yere gidip, inşaat faaliyetlerini kontrol ettiğinin anlaşılması karşısında, meydana gelen olayda herhangi bir kusurunun bulunamayacağı ve bu sebeple atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, mahkumiyetine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii ile sanık ...'in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.