Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23684 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6546 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 26.615,30 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınara davacıya verilmesi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağını oluşturan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/137 Esas – 2012/27 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından tutuklu kaldığı ve yargılama sonunda 06.03.2012 tarihinde beraatine hükmedildiği, kararın 14.03.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 17.04.2012 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, davacının tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret esas alınıp 26.634 TL’nin maddi kazanç kaybı olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda brüt asgari ücret üzerinden yasal kesintilerin hatalı yapılması suretiyle belirlenen 24.215,30 TL'ye hükmedilmek suretiyle maddi zararın eksik tayini, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminat??n davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacının tutuklu kaldığı süre dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp eksik tayini ve davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine nisbi vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken 2.640 TL tutarındaki maktu vekalet ücretine hükmolunması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmediği gibi tazminat davasının dayanağı olan beraat hükmü ile birlikte davacı lehine 2.400 TL vekalet ücretine de hükmedildiği de dikkate alınmadan, mahkemece bu miktarın maddi zarar kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesi suretiyle maddi tazminatın fazla tayini, 2- Dava dilekçesinde davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak asgari ücret üzerinden hesaplanacak 34.824 TL asıl maddi tazminat ile dava tarihine kadar işlemiş 9.496 TL yasal faiz ve 100.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 144.320 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile ile ödenmesini talep ettiği 25.07.2012 havale tarihli tavzih dilekçesi ile maddi tazminat yönünden dava tarihine kadar faiz talebinde bulunması karşısında maddi tazminat açısından yasal faizin gözaltı tarihinden itibaren kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, manevi tazminat yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği dikkate alınmadan, tayin olunan manevi tazminat miktarına da gözaltı tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; maddi tazminat miktarının 24.215,30 TL’ye indirilmesi ve hükmün manevi tazminata ilişkin 2. fıkrasındaki ''ve gözaltı tarihi olan 27.02.2007'' ibaresinin çıkarılarak yerine ''dava tarihi olan 17.04.2012'' ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.