Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23589 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7949 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Konut dokunulmazlığının ihlali, Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : 1- TCK'nın 116/1, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- TCK'nın 134/2, 134/2-2.cümle, 62 maddeleri uyarınca mahkumiyet Konut dokunulmazlığının ihlali ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, sanığın tevilli ikrar beyanına ve katılanın aşamalardaki anlatımlarına göre; sanığın, kiracısı olan katılandan kira alacağı bulunduğu ve borcunu ödememesi nedeniyle katılanın konutuna kendisinde bulunan yedek anahtar ile rıza olmadan girerek alacağına karşılık katılanın bilgisayarını aldığı, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine dair kabulde isabetsizlik görülmemiş, sanığın, alacağına karşılık konuttan bilgisayarı alması şeklindeki eylemi nedeniyle TCK'nın 144/1-b maddesinde tanımlanan hırsızlık suçundan da cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi; aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik incelemeye, sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosya içeriğine, sanığın tevilli ikrar beyanına, katılanın aşamalardaki tutarlı anlatımlarına, arama ve el koyma tutanağı ile bilirkişi çözüm raporuna göre; sanığın, kiracısı olan katılan ile arkadaşlık kurarak ilişki yaşadığı, ayrılmalarından sonra, ilişkileri sırasında cep telefonu ile çektiği öpüşme görüntüleri ve katılanın yarı çıplak görüntülerini internette facebook profil hesaplarında yayımlayarak ifşa ettiği, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik incelemeye, sübuta ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükümden önce 02.07.2012 tarihinde kabul edilip, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesi ile, "31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren suçlar bakımından "kovuşturmanın ertelenmesi" kurumunun düzenlenmesi karşısında, TCK'nın 7/2 maddesi de gözetilerek, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu, Kabul ve uygulamaya göre de; Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak TCK.nın 53/1. maddesinin a-b-d-e bentlerinde belirtilen haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) fıkrasında belirtilen hak yoksunluğunun ise kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverme tarihine kadar, alt soyu dışındakiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.