Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23540 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1435 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Sanıklar hakkında; Beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Katılan vekilinin, sanıklar ..., ... ve ...'in beraatlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Suç tarihinde, kolluk görevlileri tarafından, sanık ...'e ait olup, kentsel sit alanı içerisinde kaldığı belirtilen taşınmazda izinsiz olarak inşai faaliyette bulunulduğunun, sanıklar ..., ... ve ...'in yevmiye karşılığında işçi olarak çalıştıklarının tespit edildiği, sanıkların, suça konu yerin sit alanı içerisinde olduğunu bilmediklerine dair beyanlarının aksine delil bulunmadığı gibi, sanıklardan dava konusu yerin niteliğini araştırma yükümlülüğünün beklenmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu itibarla mahkemece adı geçen sanıkların beraatlerine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılama sonunda, sanıkların suç işleme kasıtlarının bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile beraat kararı verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 2- Katılan vekilinin, sanık ...'in beraatine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanık ...'in, kentsel sit alanında kalan taşınmazında mahsen yeri tespiti için kazı yaptırdığının tüm dosya kapsamıyla sabit olduğu anlaşılmakla, mahkemece öncelikle, suça konu yerin sit alanında kaldığına ilişkin kurul kararı ile kararın mahallinde usulüne uygun olarak ilan edildiğine dair ilan tutanaklarının dosyaya alınıp, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı getirtilerek, taşınmazın sit alanında kaldığına dair şerhin bulunup bulunmadığı araştırılıp, tapu kaydında sit ilanına ilişkin şerh bulunmadığının anlaşılması halinde, kolluk marifetiyle yapılacak araştırma ile, sanığın ne zamandan beri davaya konu yerde ikamet ettiği, yöre halkı tarafından bölgenin sit alanında kaldığının bilinip bilinmediği tespit edilip sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.