Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : Her iki sanık hakkında; TCK'nın 179/2-3, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazalrının incelenmesinde; Sabıkası bulunan ve lisede öğrenci olduğunu aylık geliri bulunmadığını beyan eden sanık hakkında, TCK'nın 50 ve 51. maddelerinde belirtilen erteleme ve paraya çevirme hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mağdur ...'in tüm aşamalarda şikayetçi olmadığını beyan ettiği ve katılan sıfatını almadığı gözetilmeksizin, kendisini vekille temsil ettiren mağdur yararına vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin paragrafının hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2 - Sanık ... hakkında taksirle yaralama suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği belirlenerek, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemeye gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;a- TCK'nın 50. ve 51. maddelerinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre; eczacı olduğunu beyan eden sanığın sabıkasının ve dosyaya yansıyan olumsuz davranışının bulunmadığı gözetilmeksizin, “suçun işleniş biçimi, sanığın kanındaki alkol miktarı, oluşan somut tehlike, korunan hukuki yarar, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu, bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde vicdani kanaat oluşmadığı” şeklindeki dosya içeriğine uymayan gerekçelerle sanık hakkında CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin, TCK'nın 51. maddesinde açıklanan erteleme ve TCK'nın 50/4. maddesinde belirtilen paraya çevirme hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,b- Mağdur ...'in tüm aşamalarda şikayetçi olmadığını beyan ettiği ve katılan sıfatını almadığı gözetilmeksizin, kendisini vekille temsil ettiren mağdur yararına vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.