Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23478 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26367 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/2, 62/1, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan ...'ın soruşturma aşamasında ve 10.04.2012 günlü duruşmada şikayetçi olmadığını beyan etmesine rağmen, takip eden duruşmalarda ... tarafından Kayseri 6. Noterliği aracılığıyla 22515 yevmiye nolu ve 28.07.2010 günlü vekaletname ile vekil tayin edilen Av. ...'ın söz konusu vekaletnameye dayanarak ... adına yetki belgesi düzenleyip dava ve duruşmalara ... vekili olarak katıldığını beyan ederek katılma talebinde bulunması üzerine katılmasına karar verilmiş ise de, ilk duruşmada şikayetçi olmadığını beyan eden ve Av. ...'a vekaletname verdiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmayan katılan hakkında verilen katılma kararının hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden Av. ...'ın ... yönünden yaptığı temyiz isteminin CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, lehe hükümlerin uygulanması, cezanın ertelenmesi, alt sınırdan ceza verilmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin tüm; katılan vekilinin ise, sair temyiz itirazının reddine, ancak;Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın tam kusurlu olduğu ve olay sonucunda 2 kişinin öldüğü, şikayeti devam eden 7 kişinin kemik kırığı olacak şekilde, 5 kişinin basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde, 2 kişinin de geçici raporlara göre hayati tehlike geçirmeyecek şekilde yaralandıkları nazara alınarak, hak ve nasafete uygun olarak asgari hadden daha fazla uzaklaşılmak suretiyle ceza tayini yerine, yazılı şekilde ceza tayin edilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.