Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 234 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12993 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiEk Kararın Tarihi ve Numarası : 22/01/2013, 2008/57 - 2010/64 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanunun 74/1, 5237 sayılı TCK'nın 39/1, 62, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...'un temyiz isteminin reddine dair ek karar sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...'un 21/01/2013 tarihli dilekçesi ile gerekçeli kararın kendisine ve ailesine tebliğ edilmediğini, karar tarihinden kısa bir süre sonra cezaevine girmesi nedeniyle karardan haberdar olmadığını ve bu nedenle temyiz hakkını kullanamadığını belirttiği, Mahkemece 22/01/2013 tarihli ek karar ile sanığın temyiz isteminin süreden reddine karar verildiği, Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 21/02/2013 tarihli raporu ile gerekçeli kararın sanık ...'a tebliğine ilişkin 29/09/2010 tarihli tebliğ mazbatası üzerinde sanık adına atılı imza ile sanığın mukayeseye elverişli imzaları üzerinde yapılan inceleme neticesinde tebliğ mazbatası üzerinde yer alan imzanın sanığın eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu itibarla yapılan tebligatın usulsüz olduğu, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kanaatine varılmakla, mahkemenin 22/01/2013 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede; Sanık ...'un, haklarında verilen mahkumiyet kararı Dairemizin 04/12/2012 tarihli, 2012/13326 Esas, 2012/26131 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşen sanıklar ..., ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... ile birlikte sanıklardan ...'a ait 32 SD 401 plaka sayılı Kartal marka araç ile aracın bagajına yerleştirdikleri ve suçta kullanılan kazı aletleri ile kazı yapmak amacıyla Tefenni İlçesine geldikleri, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 22.08.1990 tarih ve 893 sayılı kararları ile 1.derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenen, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun “arkeolojik sitler, koruma ve kullanma koşullarına” ilişkin 05/11/1999 tarih ve 658 sayılı ilke kararı ile bilimsel amaçlı kazılar dışında hiçbir kazı yapılamayacağına karar verilen, Yuvalak Tümülüsünde 6-7 metre derinliğinde, 0.70 metre çapında kazı yaptıkları sırada suçüstü yakalandıkları, sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan savunmalarında, sanıklar ... ile ...'un gözcülük yaptıklarını, suça sürüklenen çocuk ... ve diğer sanıkların tümülüsü kazdıklarını beyan ettikleri, bağımsız bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile suça konu kazı eylemi neticesinde Yuvalak Tümülüsü'nün geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde tahrip edildiğinin belirlendiği, tüm dosya kapsamı itibarıyla sanık ...'un 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümlesine temas eden izinsiz olarak kazı yapma suçunu işlediğinin sübuta erdiği anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sanık hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanık ... hakkında tesis edilen (1) numaralı hüküm fıkrasının yedinci paragrafında yer alan “53/1-c’de sayılan haklardan şartla salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi hükümden çıkarılarak yerine “5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sanık hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi ile hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.