Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2333 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25799 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2012/223053Mahkemesi : Ankara 6. Ağır Ceza MahkemesiTarihi : 19/04/2012Numarası : 2011/298 - 2012/100Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Davacı vekilinin, Ankara 6. Noterliği tarafından düzenlenmiş 05722 yevmiye numaralı 29.04.2009 tarihli genel vekaletnameye istinaden, haksız tutuklama nedenine dayalı olarak, davacı adına tazminat talebinde bulunduğu ve vekaletnamede, davacı adına dava açma hak ve yetkisi bulunduğunun ve tazminat talebinin dayanağı olan beraat hükmünün kesinleşmesinden veya dava tarihinden sonra vekilin davacı tarafından azledildiğine dair, azilnamenin bulunmaması nedeniyle, davacı ile vekili arasında vekalet ilişkisinin devam etmekte olduğunun kabul edilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamede bozma öneren (1) nolu görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı ve davacı vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Dava dilekçesinde hernekadar 1.750 TL maddi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, sonradan "ıslah" suretiyle bu hususta sözlü veya yazılı talepte bulunulması mümkün olup davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 17/04/2012 havale tarihli dilekçe ile maddi tazminata ilişkin talep konusunun 5.127,23 TL olarak değiştirilmiş olması ve dairemizce benimsenen görüşe göre; tutuklandığı tarihte öğrenci olan davacının maddi kaybı ile ilgili itibar edilecek belge ibraz edilmesi halinde bu husus nazara alınarak maddi zararının belirlenmesi, belge ibraz edememesi halinde de tazminat istemine konu işlem tarihindeki yaş durumu dikkate alınarak bu yaş grubu için belirlenen net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın da hüküm altına alınması gerektiğinin gözetilmemesi,2- Dava dilekçesinde, talep edilen manevi tazminat yönünden, haksız tutuklama tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulması ve davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 17/04/2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden de, haksız tutuklama tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasına karşın, davacı lehine hükmolunan manevi tazminata tahliye tarihinden, hükmolunan maddi tazminata ise, 01.03.2011 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava olup olmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanarak ve ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,4- Davacının tazminat talebinin dayanağı olan Alaplı Asliye Ceza Mahkemesinin 19.07.2011 tarih, 2011/61 esas, 2011/210 karar sayılı beraat hükmünün verildiği ceza dava dosyasında kendisini vekille temsil ettirmiş olması ve dosyaya sunulan beraat hükmünden önceye ait 01.03.2011 tarihli serbest meslek makbuzuna göre, vekili olarak atadığı Av. P..A..'1.750'' TL vekalet ücreti ödediğinin anlaşılması ve talep nedeniyle, serbest meslek makbuzundaki miktarın tamamının maddi tazminat kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik maddi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.