Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23306 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3549 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan; TCK'nın 179/3 delaletiyle 179/2, 31/3, 62, 50/3-1.a, 52/2.ve 5275 sayılı Kanun'un 106/4-11. maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hükümde önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabuledilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir. Bingöl Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/258 esas 2012/389 karar sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesi gereğince neticeten 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası ve 5395 Sayılı Yasanın 23.maddesi uyarınca 3 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilmiş, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan Bingöl Sulh Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün 28.05.2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine, mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yeniden değerlendirilmesi üzerine, dosya yeniden ele alınarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 179/2, 31/3, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince 320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinde, TCK'nın 50/3. maddesi hükmü nazara alınarak bir isabetsizlik bulunmamış, ancak; taksitlendirme sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 6. bendinin başına gelmek üzere "TCK'nın 52/4. maddesi gereğince," ibarelerinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.