Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23290 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25704 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : Şikayetçi-sanık ... hakkında; TCK'nın 85/2, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet, Sanık ... hakkında: TCK'nın 85/2, 62/1, 53/6, 63.maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın ve şikayetçi-sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, şikayetçi-sanık ve sanık müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, 2 kişinin ölümü nazara alınarak, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, temel cezanın yazılı şekilde tayin edilmesi; aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafiinin kusura ve bilinçli taksire ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,2-Sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Şikayetçi olduğunu beyan etmesine rağmen katılma hakkı kendisine hatırlatılmayan şikayetçi-sanık ...'in CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve vekili aracılığı ile hükmün kendi lehine diğer sanık aleyhine bozulması talepli olarak temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçi-sanığın CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasının kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan-sanık ... müdafiinin ve sanık ... müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-İki sınır arasında temel ceza belirlenirken, cezanın alt ve üst sınırını oluşturan ceza miktarları, suçun işleniş biçimi, kusur durumu, meydana gelen zararın ağırlığının dikkate alınması esas olup, dava konusu olayda sanığın tali kusurlu olduğu nazara alındığında; temel ceza tayininde alt sınırdan bir miktar uzaklaşılması yerine, asgari haddin çok üzerinde temel ceza tayin edilerek, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,2-Sanığın olaydan yarım saat sonra vücudundan alınan kan örneği sonuçlarına göre 1,03 promil alkollü halde meskun mahalde araç kullanırken olay mahalli kavşak bölümünde karşı yönden gelen araçla çarpışması şeklinde gerçekleşen olayda, bilinçli taksirin unsurlarının oluşmasına rağmen sanık hakkında hükmedilen cezanın TCK'nın 22/3 maddesi gereğince arttırım yapılmaması,İsabetsiz olup, katılan-sanık ... müdafiinin ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.