Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanun'un 68, 75; 5237 sayılı TCK'nın 35, 62, 52/2, 53/1, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suç tarihinde Türkiye'den Almanya'ya gidecek yolcu otobüsü vasıtasıyla tarihi eser kaçakçılığı yapıldığına ilişkin istihbari bilgiler elde edilmesi üzerine, bahse konu aracın Kapıkule gümrük sahası, pasaport çıkış peronlarında durdurularak, kolluk görevlileri tarafından araçta yolcu olan sanığın çantası kontrol edildiğinde, 6 adet kültür varlığı olabileceği değerlendirilen parça bulunduğu, bu parçalar üzerinde, tarafsız arkeolog bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda, 5 adet sikkenin 2863 sayılı Kanun'un 23. maddesi kapsamında korunması gerekli kültür varlığı niteliğine haiz olduğunun belirtildiği, sanığın savunmalarında, ele geçen parçaların Mardinli ... tarafından Almanya'ya götürmek üzere kendisine verildiğini, bu amaçla yanına aldığı eserlerin İpsala gümrük kapısında kolluk görevlileri tarafından yapılan aramada bulunduğunu beyan ederek, atılı suçu işlediğini kabul ettiği, görülmekle, Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, olayda sanığın kastının bulunmadığına, lehe kanun maddelerinin uygulanmadığına, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, TCK'nın 53/1 maddesine ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak, yerine, “sanığın, 5237 sayılı TCK' nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 1-c bendindeki haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.