Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23242 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3392 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç :Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm :TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 52/1-2-4, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddeleri gereğince mahkûmiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay günü gece saat 22:45 sularında, meskun mahal dışında 279 promil alkollü şekilde, sevk ve idaresindeki otomobille seyir halinde bulunan sanığın, elindeki kola şişesinin kapağını açmaya çalışırken direksiyon hakimiyetini kaybederek, şerit ihlali yapmak suretiyle sürücü Miraç'ın sevk ve idaresindeki araca tam kusurlu olarak çarpması şeklinde gelişen olayda; adli sicil kaydında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan 29.09.2011'de kesinleşmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan, üçüncü defa alkollü araç kullanmaktan sürücü belgesi 5 yıl süreyle geri alınan sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi için gerekli şartlar oluşmadığı halde, kanundaki ibarelerin tekrarından oluşan soyut gerekçeyle, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma konusu yapılmamış; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın lehe hükümlerin uygulanmasına ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükmolunan adli para cezası taksitlendirilen sanık hakkında, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtarın TCK' nın 52/4. maddesi yerine, infaz aşamasına ilişkin 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince yapılması suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 7. bendinin çıkarılarak yerine “TCK'nın 52/4. maddesi gereğince, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa bildirilmesine” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.