Tebliğname No : 12 - 2014/146391Mahkemesi : Çaykara Asliye Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 24/12/2013Numarası : 2013/57 - 2013/168 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair karara ilişkin hüküm, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Anayasa Mahkemesi'nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin amacının ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu; Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 04.12.1998 tarih ve 3332 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı içerisinde bulunan Trabzon ili, Ç... ilçesi, U... beldesi, Y...köyü, ... ada, .. sayılı parselde bulunan özel mülkiyete konu arazide, sanık M.. İ.. tarafından otellerine ek bina olacak şekilde bina yapılmak istendiği, U... Belediyesinden alınan 15.10.2012 tarihli yeni yapı ruhsatı ile inşaata başlandığı, bu durumun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevlilerince tespit edilmesi üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, sanığın davaya konu yapıyı ilgili belediyeden alınan yapı ruhsatnamesine güvenerek yapması, bu nedenle hata halinde olup, suç kastıyla hareket etmediği gerekçeleri ile sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; sit alanları içerisinde fiziki ve inşai faaliyetlerde bulunabilmek için gerekli iznin, ilgili Koruma Bölge Kurullarından alınması gerektiği, belediyelerin bu konuda izin verebilecek birimler olmadığı ve belediyenin verdiği yapı ruhsatının başlı başına sit alanında inşai faaliyette bulunmaya yeterli olamayacağı, bu nedenle mahkemenin sanığın suç kastıyla hareket etmediği kabulünün yerinde olmadığı, 04.06.2013 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat ve ziraat mühendisleri ile 25.06.2013 tarihli fen bilirkişisinden alınan raporda, betonarme ilave yapının 3. derece doğal sit alanı içerisinde yer aldığının, izinsiz yapılan yapının tam bir inşai faaliyet olduğunun tespit edildiği, bölgenin sit alanı olarak kabul edilmesine ilişkin kararın ilgili belediye tarafından mahallinde 01.03.1999 tarihinde ilan edildiğine ilişkin tutanağın dosya kapsamında mevcut bulunması ve sanığın davaya konu yerin nüfus kaydına kayıtlı olup orada ikamet etmesi karşısında, izinsiz uygulamaların yapıldığı bölgenin sit alanı içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle eylemleri sabit olan sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/b. maddesinde düzenlenen suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, sanık hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.