Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23072 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5607 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç :Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm :TCK'nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Hükmün esasını oluşturan kısa kararda ve gerekçeli karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında tayin edilen cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verildiği halde, gerekçeli kararın son paragrafında sanığa verilen cezanın ertelenmesine karar verildiğinden bahsedilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiş; tekerrüre esas birden fazla sabıkası bulunan sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının, “sanığın kişiliğine” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi; aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, TCK’nın 51. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK'nın 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının öngörüldüğü, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda her hangi bir düzenlemenin bulunmadığı, adli para cezasının infazının düzenlendiği 5275 sayılı Kanunun 106. maddede mükerrirler hakkında hükmolunan adli para cezasının infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, TCK'nın 58., 5275 sayılı Kanunun 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, adli para cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilemeyeceği ve cezanın infazından sonra denetimlik serbestlik tedbirinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin (8.) bendinin hükümden çıkartılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.