Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23053 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6200 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 1.574,66 TL maddi ve 7.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesiDavacı vekilinin 21.02.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 2008/530 Esas - 2008/587 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) hırsızlık suçundan, 15.06.2009 – 07.09.2009 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yargılamanın yenilenmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 22.11.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 21.02.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, talep uyarınca davacı için kabul edilen tazminat miktarlarına dava tarihi olan 21.02.2013'dan itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, maddi tazminat için faize hükmedilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dava dilekçesinde 5.000 TL manevi tazminat talep edilmesi karşısında, HMK‘nın 26. maddesinde düzenlenen “taleple bağlılık” kuralı uyarınca talep edilen miktarı geçmeyecek şekilde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde talepten fazla olarak 7.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi ve davacının 15.06.2009 – 07.09.2009 tarihleri arasında 84 gün süreyle tutuklu kaldığı, tutuklanmadan önce işçi olarak çalıştığını iddia eden davacının bu dönem içerisinde maddi zararını vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi resmi bir belgeyle ispatlayamadığı nazara alınıp, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak 1.484,03 TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama hatası sonucu fazla maddi tazminata hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. bendinde yer alan maddi tazminat miktarının 1.484,03 TL’ye ve hükmün 2. bendinde yer alan manevi tazminat miktarının 5.000 TL’ye indirilmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.