Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23039 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6227 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 3.620 TL maddi ve 7.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi Davacı vekilinin 03.05.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2010/247 Esas - 2011/167 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) kasten öldürme suçundan, 30.10.2007 – 05.03.2008 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 27.12.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 03.05.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış; manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun vasıf, mahiyet ve niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiğinden, tebliğnamenin 2. bendinde yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tüm; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Davacının 30.10.2007 – 05.03.2008 tarihleri arasında 127 gün süreyle tutuklu kaldığı, tutuklanmadan önce nakliyecilik yaptığını iddia eden davacının bu dönem içerisinde maddi zararını vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi resmi bir belgeyle ispatlayamadığı nazara alınıp, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak 1.810,18 TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda asgari ücretin iki katı üzerinden hesaplama yapılması sonucu fazla maddi tazminata hükmedilmesi ve davacının maddi ve manevi tazminat talepleri için yasal faizin tarih belirtilmeksizin talep edilmesi karşısında, kabul edilen tazminat miktarına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi yerine, talepten fazla olacak şekilde tutuklanma tarihi olan 30.10.2007 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. bendinde yer alan maddi tazminat miktarının 1.810,18 TL’ye indirilmesi ve hükmün 1. ve 2. bendinde yer alan “davacının tutuklandığı tarih olan 30/10/2007” ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine “dava tarihi olan 03.05.2013” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.