Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23024 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29857 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : 1.Katılan-sanıklar hakkında; TCK'nun 22/6 ve CMK'nın 223/4-b maddeleri gereğince ceza verimesine yer olmadığı 2.Sanık ... hakkında; TCK'nun 85/1, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanık ...'ın mahkumiyetine, katılan-sanıklar ... ve ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve katılan-sanıklar ... ve ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;A. Sanıklar ... ve ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına ve oluşa göre, iki yaşında olan küçüğün yol çalışması yapılan alana girdiği esnada greyder operatörünün geri manevra yapması sonucu greyderin altında kalarak öldüğü olayda; sanıkların kusurlu olduklarının kabulünde isabetsizlik bulunmamakla birlikte sanıkların ölenin anne ve babası oldukları ve olayda bilinçli taksir koşullarının oluşmadığı dikkate alındığında, sanıklar hakkında TCK'nın 22/6. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar müdafinin, sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,B. Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair nedenlere, katılanlar vekilinin ise bilinçli taksirin koşullarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;1. Sivas İl Özel İdaresinde greyder operatörü olarak çalışan sanığın idaresindeki greyder ile Kaplan köyü Harmanyeri mevkinde bulunan 4.2 metre genişliğindeki stabilize yola dökülen kumu yerleştirmek için ileri geri manevra yaptığı esnada, geri manevrası sırasında yola giren 2 yaşındaki ... isimli çocuğa çarpması sonucu çocuğun öldüğü olayda; sanığın işaretçi bulundurmaması ve geri manevra sırasında hareket alanını yeterince kontrol etmemesi nedenleriyle kusurlu olduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, ölümle sonuçlanan olayın asıl sebebinin ayırtım gücüne haiz olmayan küçüğün çalışma yapılan yola girmesi olduğu, bu nedenle sanığın olayda tali kusurlu olduğu nazara alınmaksızın asli kusurlu olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi,2. TCK'nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, aynı kanunun 50/4. maddesi gereğince bilinçli taksir hali dışında, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa diğer koşulların varlığı hâlinde adlî para cezasına çevrilebileceği gözetilmeksizin, adli sicil kaydı bulunmayan, yargılama sürecindeki olumlu davranışları ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak takdiri indirim hükümleri uygulanarak cezasından indirim yapılan ve kamuda işçi olarak çalışan sanık hakkında " sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler, kusur durumu” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen ve kanundaki ifadeleri aynen tekrardan ibaret soyut ve yeterli olmayan gerekçelerle hükmolunan uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesine karar verilmesi,3. Kendilerini vekille temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi,Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.