Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2302 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21527 - Esas Yıl 2013
Tebliğname no : 12 - 2013/213062Mahkemesi : Denizli 7. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 18/01/2011Numarası : 2010/426-2011/7 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii ve müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekilinin temyiz istemi, davaya katılma talebi olarak değerlendirilmiş olup, müşteki kurumun 5271 sayılı CMK'nın 237/2 maddesi uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;Başkarcı Jandarma Karakol Komutanlığı'na yapılan bir ihbar üzerine, olay yeri olan Ü.. kasabası, Ç..k mahallesine giden kolluk görevlilerince U... adlı sitenin arka kısmında bulunan bir arazide suça sürüklenen çocuk G.. K.. ile haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması düzenlemesi uygulanan M.. Z.. S.Z.. ve C.. A.. kaçak kazı yaparlarken suç aleti olan 1 adet kazma ve 1 adet kürek ile yakalandıkları, suça sürüklenen çocuk G.. K.. ile diğer suç ortaklarının ifadelerinde altın bulabilmek amacı ile kazı yaptıklarını kabul ettikleri, kolluk görevlilerinin olay yerinde yaptıkları incelemede 1 x 2 metre genişliğinde ve 2 metre derinliğinde bir çukurun kazılmış olduğunun tespit edildiği, böylece suça sürüklenen çocuk G.. K..'in diğer suç ortakları ile fikir birliği içerisinde define bulabilmek için kaçak kazı yaptığı ve suçunun sabit olduğu anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlemediğine ve beraatine karar verilmesi gerektiğine, katılan vekilinin ise suça sürüklenen çocuğa alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi, cezasının ertelenmemesi ve hakkında hak yoksunluğuna da hükmedilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Dava konusu yerde, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak, suça konu yerin, sit alanı ya da 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı olup olmadığı hususunun tartışmasız olarak tespiti ile sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak, suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulması,Kabule göre de,Suça sürüklenen çocuğun, 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamı dışında kalan bölgede izinsiz kazı yapma eyleminin, aynı Kanunun suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 74/2. cümlesi ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik 74/1-2. cümlesine temas eden suçu oluşturduğu, sözü edilen hükümler somut olaya ayrı ayrı uygulanmak suretiyle lehe kanun karşılaştırması yapılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken hatalı değerlendirme ile değişiklik öncesi 74/2. cümlesi ile 5728 sayılı Kanun ile değişik 74/2. maddesinin karşılaştırmasının yapılması ve sanık hakkında 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesi uygulanarak hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.