Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/2, 62, 50/3, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Hüküm tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı yasa ile değişik 231/5. maddesinin yürürlükte olduğu, mahkemece hükmün gerekçe ve hüküm kısmında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri tartışılmamış ve sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediği yönünde savunması alınmamış ise de, mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermediği, örtülü olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesini uygulamadığı ve mahkemenin takdirinin bu yönde olduğu, mahkemece takdir hakkı kullanılmak suretiyle sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinde dosya kapsamı göz önüne alındığında, bir isabetsizlik görülmediğinden; tebliğnamedeki bozma öneren 1 ve 2 numaralı görüşlere iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın idaresindeki otomobille seyri sırasında, önünde seyreden tıra arkadan çarptığı ve olay akabinde yapılan ölçümde 1.21 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, olay ile ilgili sanık hakkında kurulan hükümde, TCK'nın 179/2. maddesi gereğince hüküm kurulmuşsa da; kamu davasının TCK 179/3 maddesi delaletiyle TCK'nın 179/2. maddesi uyarınca açıldığı ve sanığın alkollü olması sebebiyle bu madde kapsamındaki suç sübut bulduğundan, sanığın TCK'nın 179/3 yollamasıyla TCK'nın 179/2. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken TCK'nın 179/2 maddesi uyarınca hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. bendinde “TCK nın 179/2 maddesi” ibaresinden önce gelmek üzere “179/3. maddesi delaleti ile" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.