Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2272 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21013 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 Sayılı Kanuna AykırılıkHüküm : Sanıklar ..., ..., ... hakkında; Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde:Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, yalnızca kendini vekille temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu itirazına dayanması ve vekalet ücreti yargılama giderlerinden olduğundan, mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir ise de; aynı zamanda kişisel hak niteliğinde bulunması bakımından, buna ilişkin hükmün bozulmasının münhasıran hak sahibinin temyizine bağlı olup, Cumhuriyet savcısının bu yönden hükmü temyiz yetkisinin bulunmaması nedeniyle, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, 1412 sayılı CMUK'un 310 ve 317. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:Sanıkların, olay tarihinde birlikte hareket ederek kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptıkları iddiasıyla dava açıldığı, dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 30/04/1991 tarih ve 1750 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli, anılan Kurulun 09/01/1995 tarih ve 3824 sayılı kararı ile kentsel sit alanında kalan taşınmazın arka bahçesinde 2,30 m eninde, 3,05 m uzunluğunda ve 2,95 m derinliğinde bir çukurun açıldığının tespit edildiği, sanıkların aşamalardaki tutarlı savunmalarında, sanık ...'in, kızına ait olan evin mutfağındaki atık su giderinin sık sık tıkanması nedeniyle bahçeye kuyu kazdırmaya karar verdiği ve sanıklar Metin ve Özcan ile 550 TL'ye anlaştığı, kendisinin tedavi amacıyla olay tarihinde İstanbul'da bulunduğu, sanık ...'ın ise taşınmazın ön cephesinde bulunan ana caddede dükkanlarının olduğu ve gözcü zannedilerek kolluk kuvvetleri tarafından yakalandığı bu itibarla, sanıkların beraatine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla,Yapılan yargılama sonunda, sanık ...'in atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediği, sanıklar ... ve ...'in atılı suçu kasten işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli delil bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanıkların savunmalarına itibar edilemeyeceğine, mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 31/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.