Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2267 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9431 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm :1-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat, 2-Taksirle yaralama suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine.Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraati ile taksirle yaralama suçundan davanın düşürülmesine ilişkin hükümler, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Ceza Muhakemesi Kanununun 230/2. maddesinde aynı Kanunun 223. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerden hangisine dayanıldığının delilleri ile birlikte gösterilmesi gerektiği, 232/6. maddesinde ise mahkeme tarafından verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. İncelenen dosya kapsamına göre; somut olayda, iddia, savunma ve kabul ile kabulü sağlayan delillerin gösterilmemesi suretiyle gerekçesiz hüküm tesisi,Kabule göre de;1-Sanığın aracı ile hakkında ek takipsizlik kararı verilmiş olan ...'ın aracına çarpması sonucu ...'ın aracında bulunan annesi katılan Ummügülsüm Yıldırım ile kardeşi katılan ...'ın yaralandıkları, katılanların sadece sanık ...'dan şikayetçi oldukları olayda; 5237 sayılı TCK'nın 73/5. maddesinde, iştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçmenin, diğerlerini de kapsayacağı düzenlenmiş olup, taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle, sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçmenin, diğer sanığa sirayet etmeyeceği gözetilmeden, katılanların ... hakkında şikayetçi olmamalarının sanık ...'a sirayetinin söz konusu olmaması karşısında, taksirle iki kişinin yaralanmasına sebebiyet veren sanık hakkında. 5237 sayılı TCK'nın 89/4. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, TCK’nın 73/5. maddesinin yanlış yorumlanması sonucu, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle, yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Katılan ...'ın boyun fıtığı nedeniyle ameliyat olduğunun, katılan ...'ın ise kalça kemiğinin çatladığının iddia edilmesine göre, katılanların yaralanma derecesinin tespiti bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılarak, sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.