Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 4.396,69 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesiDavacı vekilinin 10.12.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 2010/471 Esas - 2012/172 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) yağma suçundan, 14.09.2008 – 13.05.2009 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 11.09.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 10.12.2012 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış; tazminat davasının, kendisine dayanak teşkil eden beraat hükmünün verilmesinden itibaren kısa bir süre geçtikten sonra açıldığının ve davacı ile avukatı arasındaki vekalet ilişkisi gösteren 14.11.2008 tarihli vekaletnamenin yeni tarihli ve genel nitelikli bir vekaletname olduğunun anlaşılması karşısında; tebliğnamenin 1-a. bendinde yer alan bozma düşüncesine, tazminat talebinin dayanağını teşkil eden Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 2010/471 Esas - 2012/172 Karar sayılı beraat hükmünün, duruşma tutanaklarının ve kesinleşme şerhlerinin onaylı suretlerinin dosya kapsamına alınması nedeniyle; tebliğnamenin 1-b. bendinde yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Davacı tarafından yasal faiz talep edilmemesine rağmen kabul edilen manevi tazminat miktarı için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün manevi tazminata ilişkin 2. fıkrasında yer alan “dava tarihinden işleyecek olan yasal faizi ile birlikte” ibarelerinin hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.