Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2227 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16706 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraat Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kolluk görevlilerince düzenlenen 19.01.2014 tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre, “sanığın, gece vakti, idaresindeki motosiklet ile, meskun mahaldeki 122 sokak üzerinde seyir halindeyken, olaya konu kavşak mahallinden sağdaki 155 sokak istikametine giriş yaptığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir yönüne göre sol tarafta bulunan bordur taşlarına çarpması neticesi yaralandığı, hızını kavşağa yaklaşırken azaltmayan sanığın olayda kusurlu olduğunun” ifade edildiği, yine aynı tarihli ve başka kolluk görevlilerince düzenlenen olay yeri görgü ve tespit tutanağında ise “olay yerine intikal edildiğinde 112 acil servis görevlilerinin olay yerinde olduğu, kazaya karışan sanığın kafa kısmından yaralandığının ambulans içerisinden görüldüğü, gerekli tedavisinin yapılması için ambulansla hastaneye sevkinin sağlandığı, olay yerinde yapılan tespitte kazanın, sanığın sevk ve idaresindeki motosikleti ile 155 sokak üzerinde seyir halindeyken dengesini kaybetmek suretiyle düşmesi sonucu meydana geldiği, yolun gidişe sol tarafında 122 sokak girişine yaklaşık 12 metre mesafede kaldırım taşlarında lastik sürtünme izi olduğu, yol içerisinde kaldırım kenarında 40 cm.lik alanda yağ izlerinin olduğu, kaldırımın dış kısmında bulunan toprak zeminde kaldırıma bir metre mesafede yağ izi ve yine aynı bölgede kaldırımda 1,5 metre uzaklıkta kan izi olduğu, olaya konu motosikletin kazadan dolayı sol tarafında bulunan plastik aksamında boydan boya sürtünme izlerinin olduğunun” ifade edildiği, olay sonrası hastaneye kaldırılan ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı tespit edilen sanığın yapılan ölçümde 2,78 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, olaydan 2 gün sonra dinlenen sanık her ne kadar “olay günü evinin önünde park halinde duran motosikletini garaja almak istediğini, evde biraz alkol aldığından dolayı motosikleti ayaklarının üzerinden indirirken dengesini kaybedip yere düştüğünü ve motosikletin de üzerine devrildiğini, olay sırasında seyir halinde olmadığını” ifade etmiş ise de olaydan hemen sonra kolluk görevlilerince düzenlenen tutanaklarda belirtilen lastik sürtünme izi ile yağ izleri ve araç üzerindeki sürtünme izleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın idaresindeki motosikletle alkollü halde seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek devrildiğinin kabulü ile mahkumiyetine karar verilmesi yerine, sanığın tutanaklarla örtüşmeyen savunmasına itibarla ve isabetsiz gerekçeyle beraatine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.