Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22117 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27578 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı kanunun 65/b TCK'nın 62, 51, 52, 53. maddeleri uyarınca Mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:2863 sayılı Kanunun, 11/11/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, dava konusu ... Yenimahalle mevkinin, Trabzon Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 14.12.1998 tarih ve 3332 sayılı kararı ile 3.derece doğal sit ilan edildiği, ... tarafından anılan kurul kararının hoparlör ile 26.02.1999 - 27.02.1999 ve 28.02.1999 tarihlerinde ilanının yapıldığı, sanığın ilanın yapıldığı bölgede yaşadığının gerek beyanı, gerekse MERNİS kayıtları ile sabit olduğu, keşifte dinlenen mahalli bilirkişinin; uzungöl ilçesinde ikamet ettiğini ve dava konusu yerin sit alanı olduğunu bildiğini ve sanığın izinsiz olarak dava konu yapıyı 2011 yılında yaptığını beyan ettiği, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 31.10.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda, dava konusu yerin 3.derece doğal sit alanı içinde kaldığını tespit ettiği, ziraat ve insaat bilirkişileri tarafından düzenlenen 08.11.2012 tarihli raporda ise, dava konusu yapının tamamlanmış olduğunun ve alanın doğal yapısını tahrip ederek fiziki müdahalede bulunduğunun belirtildiği, sanığın 16.10.2012 tarihli duruşmada verdiği ifadesine, anılan yapıyı geçen yıl izinsiz olarak kendisinin yaptığını,suça konu yeri eski haline getirmeyeceğini beyan ettiği anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin diger temyiz itirazlarının reddine, ancak; a) Sanık hakkında, yargılama aşamasındaki saygılı tutum ve davranışları ile cezanın sanık hakkındaki olası etkileri gözetilerek temel cezadan 1/6 oranında indirim uygulanmasına karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,b) 5237 sayılı TCK'nın 51/1 maddesi uyarınca iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezasının ertelenebileceği ve adli para cezasının ertelenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin, erteleme müessesesinin adli para cezasını da kapsayacak şekilde uygulanması,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ikinci paragrafının başına '' 5237 sayılı TCK'nın 62/1 maddesi uyarınca '' ibaresinin eklenmesi, yedinci paragrafında yer alan ''ve 80,00-tl'lik adli para cezasının'' ibaresinin çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.