Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21674 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5780 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle TazminatHüküm : 12.766 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağını oluşturan...8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/1 Esas – 2013/74 Karar sayılı ceza dava dosyasının Uyap sisteminden yapılan incelenmesinde; sanığın (davacının) uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından tutuklu kaldığı ve aynı mahkemenin 2008/54 Esas-2010/23 Karar sayılı, 04.03.2010 tarihli kararı ile davacı (sanık) hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan beraat, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan mahkumiyet, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine mahkeme kararının, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13.11.2012 tarih, 2012/20337 Esas, 2012/16817 sayılı kararı ile uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda mahkemenin 09.04.2013 tarih 2013/1 Esas – 2013/74 sayılı kararı ile uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan sanığın beraatine hükmedildiği, kararın 29.05.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, 28.05.2013 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 13.06.2013 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiş, 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği dikkate alındığında, beraat ettiği davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine 2.640 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davalı vekili ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Davacı 11.12.2007 tarihinde gözaltına alınmış,...7. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.12.2007 tarih, 2007/22 sayılı tevkif müzekkeresi ile tutuklanmış, 04.03.2010 tarihinde tahliyesine karar verilmiş ise de, Ulusal Yargı Ağı sisteminden yapılan incelemede;...E tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 05.03.2010 tarihli yazısı ile 16.02.2009-07.03.2009 tarihinde infazın durdurulduğunun bildirildiği dikkate alındığında, davacının infaz edilen tutukluluk süresinin 795 gün olduğu ve davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak belirlenen net asgari ücret üzerinden hesaplanacak 13.696 TL’nin maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, tutukluluk süresinin infazın durdurulduğu dönem dikkate alınmadan fazla şekilde 815 gün üzerinden, ancak brüt asgari ücret üzerinden yasal kesintilerin hatalı yapılması suretiyle 12.766 TL olarak tayini, 2- Davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına rağmen buna ek olarak ayrıca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden maddi tazminat miktarının 13.696 TL'ye yükseltilmesi, ''Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca takdir ve tayin olunan 2.640 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılması, nispi vekalet ücreti miktarının 3.956,56 TL'ye yükseltilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.