Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21628 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1368 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlalHüküm : Beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre, sanık ...'in, katılan ... ile 10.04.2010 tarihinde evlendikten bir müddet sonra, katılanın sadakatinden kuşkulanarak, katılana ait elektronik posta hesabına, 16.10.2010 tarihinde, onun bilgisi dışında giriş yapıp, katılanın evlilik öncesi flört ettiği kız arkadaşıyla çektirdiği fotoğrafını içeren 21.09.2010 tarihli elektronik iletiyi, katılanın elektronik posta hesabından, kendi elektronik posta hesabına gönderdiği, katılanın 16.01.2012 tarihinde boşanma davası açması ve dava dilekçesinde söz konusu elektronik iletinin 2006 yılına ait olduğunu iddia etmesi üzerine, sanığın, söz konusu elektronik iletiyi, 02.02.2012 tarihli cevap dilekçesi ekinde, vekili aracılığıyla mahkemeye delil olarak sunduğu olayda, Sanığın, boşanma davasındaki yazılı beyanlarını delillendirme ve katılanın iddialarının doğru olmadığını ispatlama amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davrandığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, Sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığı dosya kapsamıyla sabit olduğu ve sanığın CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. paragrafının, “Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu anlaşıldığından, CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince, sanığın beraatine,” şeklinde değiştirilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.