Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiBilinçli taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1, 89/2-b, 22/3, 179/3, 50/1. ve 52/2. maddeleri gereğince 11 ay hapis ve 600,00 yeni Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına aynı Kanun'un 53. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına dair Ankara (kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/07/2008 tarihli ve 2007/960 - 2008/745 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre,1-Bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olduğu dosya kapsamıyla anlaşılan sanıgın 5237 sayılı Kanun'un 44. maddesi hükmü karşısında bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,2-Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan dolayı kurulan hükümde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 22/3. maddesinin temel cezadan sonra uygulanmaması, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1 ve 89/2-b maddeleri geregince 9 ay hapis cezası hükmedildikten sonra aynı Kanun'un 22/3. maddesi geregince 1/3 oraninda artırım yapılması sonucu 12 ay hapis cezası yerine 11 ay hapis cezasına hükmolunmasında,3-5237 sayılı Kanun'un 53/1. maddesinde yer alan "(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtandolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak..........yoksun bırakılır." şeklindeki hüküm geregince, taksirli suçtan dolayı mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309.maddesi uyarmca anılan kararın bozulması Iüzumu Yüksek Adalet Bakanlıgı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 14.11.2016 gün ve 94660652-105-06-9443-2015/ sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve evrak tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanığın 165 promil alkollü olarak kullandığı otomobil ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek yaya kaldırıma çıkıp, kaldırımda yürüyen yayaya çarpması neticesinde katılanın vücudunda 4. derece kırık oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; sanığın eyleminde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanığın, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kurulmasında, 2-TCK'nın 61/2. maddesine aykırı olarak TCK'nın 22/3. maddesinin TCK'nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan sonra uygulanması yerine, 89/2-b maddesinden sonra uygulanması sonuç cezayı değiştirmemekte ise de, hesap hatası sonucu 12 ay hapis cezası yerine 11 ay hapis cezasına hükmedilerek sanık hakkına eksik ceza tayininde,3-5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesinde isabet görülmemekle, Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen teblignamedeki (1) ve (3) numaralı bozma isteği yerinde bulunduğundan Ankara (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/07/2008 tarihli ve 2007/960 esas, 2008/745 sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tebliğnamede (2) numaralı, sanık hakkında hesap hatası sonucu 12 ay hapis cezası yerine 11 ay hapis cezasına hükmedilmesine ilişkin bozma talebi, CMK'nın 309/4 maddesi gereğince kanun yararına bozma yoluyla sanık aleyhine gidilemeyeceğinden (2) numaralı bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, bu konudaki kanun yararına bozma talebinin CMK'nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, teblignamedeki (1) ve (3) numaralı bozma isteği yerinde bulunduğundan incelenen hükümdeki TCK'nın 179/3-2. maddesi gereğince sanığın mahkumiyetine ilişkin "4, 5, 6." bentlerin hüküm fıkrasından çıkartılıp yerine "Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına" bendi eklenmesi ile hükümden hak yoksunluğuna ilişkin paragrafın çıkartılması” şeklinde DÜZELTİLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.