Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2153 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22101 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : TCK'nın 134/1-2.cümle, 43, 62 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyetÖzel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Oluşa ve dosya kapsamına göre; Sanıkların karı koca oldukları, müştekilerinde, sanıklardan ....’in kız kardeşi oldukları, olay günü sanıkların birlikte hareket ederek, evlerine halı yıkamak için gelen mağdurların kıyafetlerini değiştirirken görüntülerini kayda almak için yatak odalarına gizlice kamera kaydı yapacak şekilde dizüstü bilgisayarı kullanarak düzenek kurdukları, mağdurların kıyafetlerini değiştirdikleri sırada, mağdurların çıplak görüntülerini kayda almaları şeklinde gerçekleşen olayda,Dosya kapsamı, sanıkların savunmaları, mağdurların anlatımları ve fezleke ekinde yapılan tespitler dikkate alındığında, her iki sanığın eylem birliği içerisinde hareket ederek düzenek kurdukları anlaşıldığından, mahkemece her iki sanığın eylemlerinin sabit görülmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamede sanık .... hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların, sübuta ve suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, mağdur ....'nin, 11.02.2013 tarihli kolluk ifadesinde, mağdur ....’in 19/11/2013 tarihli mahkeme ifadesinde şikayetten vazgeçtikleri, sanıkların da vazgeçmelerden haberdar oldukları halde vazgeçmeye karşı çıkmadığı anlaşıldığından, sanıklar hakkında açılan davanın düşürülmesi yerine mahkumiyetlerine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkındaki davanın şikayet yokluğu nedeniyle TCK'nın 73, 139 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 09/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.