Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlalHüküm : BeraatÖzel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde, sanık ...’ın katılan ile evli iken, aralarında halen devam eden boşanma davasının bulunduğu, sanık....’ın da sanık ...'nin ablası olup, katılan ile yan yana villararının olduğu, sanıkların birlikte oturdukları villalarına kamera yerleştirerek, katılanın oturduğu villanın görüntülerini kaydettiğinin iddia edildiği olayda, Sanıkların savunmaları, sanıklara ait villada kameraların bakış açılarının tespit edildiği görgü ve tespit tunağı dikkate alındığında, sanıkların tüm aşamalarda değişmeyen savunmalarının aksine atılı suçu işleme kastı ile hareket ettiklerine, katılanın özel hayatının ihlal amacıyla kameraları koyduklarına dair, katılanın soyut iddiası dışında mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş olup,Yapılan yargılama sonunda, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ve beraat hükmüne ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanıklar hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. paragrafında yer alan “223/2,” ibaresinin kaldırılarak yerine “223/2-e” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.