Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21481 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11406 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı kanuna aykırılıkHüküm : Sanıklar ... ve ... ; 2863 sayılı kanunun 70,TCK'nın 62/1,53/1 gereğince mahkumiyetSanıklar ... ve ...; 2863 sayılı kanunun 70, 62/1, 50/1-a,52/2-4 gereğince mahkumiyet... ve sanık ... müdafii,Müşteki vekili2863 sayılı kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanıklar ..., ..., ..., sanık ... müdafii ve müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Şikayetçi kuruma duruşma günü bildirilmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçta zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Olay tarihinde sanıkların içerisinde bulunduğu araçla tarihi eser sevk edileceği yönünde yapılan ihbar üzerine, sanıkların bulunduğu araçta ve üzerlerinde yapılan aramada, deri çanta içerisinde gazetelere sarılmış vaziyette, 2863 sayılı Kanun kapsamında tasnif ve tescile tabi, müzelik değerde ve bir kısmı etütlük mahiyette olan taşınır kültür varlıkları ile aracın bagaj kısmında bir adet çamurlu kazma ve bir adet demir keski ele geçirildiği, sanık ...'ın savunmasında yargılama konusu eserleri 3 gün önce bulduğunu, müzeye teslim edeceği sırada yakalandığını beyan ettiği, sanıklar ..., ... ve ...'in ise atılı suçu işlemediklerini, dava konusu eserlerle ilgilerinin bulunmadığını ifade ettikleri, olay günü sabah saatlerinde sanıkların aralarında birden fazla telefon görüşmesi yapmaları, sanık ...'in kasasında kazı aletleri yer alan araç içerisinde yakalanması, sanıkların daha önce de benzer suçlardan haklarında soruşturma yürütülmesi dikkate alındığında sanıkların inkara yönelik savunmalarının itibar edilebilir mahiyette bulunmadığı, bu itibarla sanıkların sübuta eren eylemlerinin 2863 sayılı Kanunun 70. maddesine temas eden izinsiz olarak kültür varlığı bulundurma suçunu oluşturduğu anlaşılmakla;Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanıklar ..., ..., ..., sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına yargılama giderlerinden önce gelmek üzere, “Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1320 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılan kuruma verilmesine” cümlesi eklenip, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.