Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2143 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5623 - Esas Yıl 2015





Tebliğname no : 12 - 2015/104995Mahkemesi : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 22/01/2015Numarası :2014/405 - 2015/50 Suç :Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokmaTaksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:I-Taksirle yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK'nın 50. ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2.000 TL'ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, 22.01.2015 tarihinde verilen 3000 TL.'den ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç niteliğine ilişkin de herhangi bir temyiz istemi bulunmadığından, sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,II-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesine gelince;1-Olaydan 3 saat kadar sonra 251 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın idaresindeki araçla şikâyetçiye çarparak, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralanmasına neden olduğu olayda, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, ancak bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanığın eyleminin, zarar suçu niteliğinde olduğu da değerlendirilerek, sanığın taksirle yaralama suçundan TCK’nın 89/1, 22/3, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyetine karar verildiği de dikkate alınarak trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,2-CMK’nun 231. maddesi gereğince tespit edilen denetim süresi içinde işlenen taksirli suç nedeniyle ihbarda bulunulamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün (1.) bendi çıkartılarak yerine “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına,” ibaresinin yazılması ve hükmün “ihbara” ilişkin son bendinin hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.