Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Sanık ... hakkında;5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat Sanıklar ... ve Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 67/2, TCK'nın 51/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanık ...'nun beraatine, sanık ... ile ...'nun mahkumiyetlerine ilişkin hükümler müşteki vekili ile sanık ... müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekilinin temyiz istemi davaya katılma talebi olarak değerlendirilmiş olup, tebliğnamedeki (2)- (1) bozma görüşüne iştirak edilmeyerek, müşteki kurumun 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;Mahkemece, yokluğunda verilen hüküm sanık ...'a 04/01/2012 tarihinde usulüne uygun olarak bizzat kendisine tebliğ edildiği halde, sanık müdafinin 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 12/01/2012 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE, 1- Sanık ...'nun temyiz incelenmesinde; Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık ... tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, sanığın mahkumiyetine yetecek kesin, açık ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ...'nun beraatine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 2- Sanıklar ... ve ...'in mahkumiyetlerine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, cezanın alt hadden uygulandığına ilişkin yerinde görülmeyen diger temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dava konusu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumu itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgisi, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı olup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, sadece ele geçirilen halı için serbest bilirkişiden rapor alınması, diğer ele geçirilen eserler için davanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü görevlilerince soruşturma aşamasında düzenlenen raporlar hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi,Kabule göre de;a) 2863 sayılı kanun kapsamı dışında kaldığı müze raporlarında belirtilen, kandil askısı, sandık, mikroskop tahlil camları, biblo, vazo, şiş, şiş baston ve şiş(kınlı) haricindeki dava konusu eserlerin müzeye teslimine karar verilmesi gerekirken TCK'nın 54/1 maddesi gereğince müsaderesine karar verilerek 2863 sayılı kanunun 75. maddesine muhalefet edilmesi,b) Sanık hakkında tayin edilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,c) Sanıkların geçmişinde kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına ilişkin mahkumiyetlerinin bulunması nedeniyle uygulanma koşulları oluşmadığı halde, hükmedilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK' nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesi, d) Sanıklar hakkında tayin edilen hapis cezasının kısa süreli olmadığı ve 5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezası ertelenmiş kişiler hakkında aynı maddenin birinci fıkrası hükmünün uygulanamayacağı gözetilmeksizin, sanığın cezasının ertelendiği gerekçesiyle hak yoksunluklarının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.