Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 22/3, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre, yönetimindeki kamyonetle, trafiğin yoğun olduğu iki yönlü caddede, arka taşıt trafiğini dikkate almadan, hatalı ve kurallara aykırı biçimde, U dönüşü yapmak için kontrolsüzce sola manevra yaparak, seyir yönünü kapattığı motosiklet sürücüsünün ölümüne neden olan ve kazadan 1 saat sonra yapılan ölçüme göre, güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde, 99 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, kusur durumuna, bilinçli taksir hükmünün uygulanmasına, katılanlar vekilinin ceza miktarına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında 11.05.2010 tarihli taksirle öldürme suçundan kurulan hükmün, sanık müdafii ve katılanlar vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 07.05.2013 tarih, 2012/19424 esas, 2013/12649 karar sayılı bozma ilamı ile “1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi, 2- Sanığın sürücü belgesinin suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK'nın 53/6 maddesi yerine, uygulama yeri bulunmayan 2918 sayılı Kanunun 118/5. maddesi gereğince geri alınmasına karar verilmesi,” nedenlerine dayalı olarak bozulduğu ve bozmaya uyulmasına karar verildiği halde, bozmanın sanık aleyhine de olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, duruşmanın 23.01.2014 tarihli ilk oturumuna katılan sanığın ifadesi alınmaksızın, aynı oturum hazır bulunan müdafiinin talebi üzerine, müdafiine bozma ilamına karşı savunmalarını hazırlamak üzere süre verildikten sonra, 20.02.2014 tarihli ikinci oturumda, sanığın yokluğunda, sanık müdafiinin beyanlarının alınması ile yetinilerek karar verilmesi suretiyle CMUK'un 326. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.