Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 1- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/2, 5237 sayılı TCK'nın 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet2- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/2, 5237 sayılı TCK'nın 38/3, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet3- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/2, 5237 sayılı TCK'nın 38/3, 62, 53/1, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanık ..., mahalli Cumhuriyet savcısı ve müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekilinin, 5271 sayılı CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu değerlendirilmiş olup, temyiz isteminde bulunarak davaya katılma iradesini ortaya koyan müşteki kurumun 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca katılan sıfatıyla davaya kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede; 1-Sanık ... hakkında verilen kararın incelenmesinde;Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, katılan vekilinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca gereği mercince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2-Sanıklar ... ve ...'un mahkumiyetlerine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;Sanıklar ... ve ...'un fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, suça konu yerde 80 cm derinliğinde, 120 cm genişliğinde çukur açtıkları,...Müze Müdürlüğü arkeolog bilirkişi raporunda, kazı alanında yapılan incelemede, 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli nitelik taşıyan mezar odalarının bulunması ve mezarların milattan sonra 3.-4. yüzyılla ait olduklarının tespit edildiğinin belirtilmesi karşısında; somut olayda, sanıkların izinsiz kazı yaptıkları ve sözü edilen derinliğin, kültür varlıkları bulmak için yeterli olduğu anlaşılmakla, eylemin, 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı 74/1-1. cümlesine temas eden suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, 74/2. maddesi uyarınca hüküm tesisi,Kabule göre de;5237 sayılı TCK'nın 38/3. maddesinde azmettirenin belli olmaması halinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya suç ortağı hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceğinin belirtildiği, somut olayda tüm sanıkların, atılı suçu işleme hususunda fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek ''asli fail'' sıfatıyla suça iştirak ettikleri, sanık ...'in azmettiren sıfatı bulunmayıp soruşturma aşamasında olay yerinden kaçan şahıs olarak sanık ... tarafından isminin verilmesinin, sözü edilen madde hükmü uygulanarak sanık ... hakkında ceza indirimi yapılmasını gerektirmeyeceği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile sanık hakkında eksik ceza tayini, Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.