Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21345 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29567 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde saat 07.40 sıralarında sanık, sevk ve idaresindeki otomobil ile tek yönlü iki şeritli bölünmüş devlet yolunda seyir halinde iken tali yol dönüşünü 15-20 m. kaçırması üzerine herhangi bir önlem almaksızın geri geri manevra yaptığı esnada aynı yönde arkadan gelen müştekinin, idaresindeki otomobil ile geri geri gelen sanığın aracını fark edemeyerek arkadan çarpması sonucu müştekinin aracındaki yolcu ...'ın öldüğü olayda kaza tespit tutanağı ve müşteki, sanık, tanık beyanları ile bilinçli taksirle kazaya sebebiyet veren asli kusurlu sanık hakkında, kusur durumu dikkate alınarak, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde asgari hadden uzaklaşmak suretiyle ceza tayini ve biliçli taksir nedeniyle cezanın arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Somut olayda kusuru belirleme yetkisinin hakime ait olduğu, trafik kaza tespit tutanağ??na, sanık, müşteki ve tanık beyanlarına göre, sanığın olayda asli kusurlu olduğu tespitinin, oluşa ve dosya kapsamına uygun ve mahkemenin uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında tayin edilen 1 yıl 8 ay hapis cezanın adli para cezasına çevrilmesi sırasında, adli para cezasına esas tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 3. bendindeki "uyarınca” ibaresinden önce gelmek üzere "TCK'nın 52/3 maddesi gereğince 605 gün adli para cezasına çevrilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.