Mahkemesi:Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama, hakaretHüküm: Katılan sanık ... hakkında; TCK'nın 89/4, 62, 51, 51/3-6-7-8, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet Sanık ... hakkında; CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatTaksirle yaralama suçundan katılan-sanık ...'un mahkûmiyetine, hakaret suçundan sanık ...'ın beraatine ilişkin hükümler, katılan-sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:A-Sanık ... hakkındaki taksirle yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanık ...'un asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.Yapılan yargılamya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,B-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan-sanık ...'un sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Katılan-sanık ...'un asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği olay sonrası aracı devrilen sanık ...'ın araçtan çıkarken sarfettiği ve olaydan hemen sonra dinlenen tanık ...'un beyanları ile de sabit olan sözlerin alenen hakaret suçunu oluşturduğu ve kendisine yönelik haksız davranışlara tepki olarak gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık hakkında TCK.'nın 129/1. maddesi uyarınca değerlendirme yapmak yerine beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.