Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21289 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16779 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme, trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : CMK'nın 223/2-b maddesi gereğince beraat Taksirle öldürme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü :1.)Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından failin taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın, kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2.)Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;İncelenen dosyada; olaydan yaklaşık iki saat sonraki ölçüme göre 1,47 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.