Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21234 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29643 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince beraatTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın olay günü saat 04:30 sıralarında sevk ve idaresindeki kamyonet ile çift yönlü 7 metre genişliğindeki, aydınlatmanın olmadığı, yolun her iki tarafında kullanılabilir 60 cm banket bulunduğu, düz yolda,... istikametine seyir halinde iken, üzerinde koyu kıyafet bulunan 1934 doğumlu ölene, yolun ortasında sol dikiz aynası ile çarpması ve ölenin olaydan iki saat sonra yolun ortasında ölü olarak bulunması şeklinde gerçekleşen olayda; ölenin çarpma noktasına göre yolun ortasına kadar geldiği, sol tarafta banket bulunduğu halde bankette yürümediği, olay yerinde aydınlatmanın bulunmadığı ve ölenin üzerinde koyu kıyafet bulunduğu halde görünürlüğü artıran giysi ve kıyafet bulunamadığı dikkate alındığında, yeniden rapor alınmasına gerektirir bir durum olmadığı, olayın meydana gelmesinde, ölenin asli ve tam kusurlu olduğu, sanığın kusurunun bulunmadığı; soruşturma aşamasında dinlenen tanık ...’nun olay anına ilişkin tanıklığının bulunmadığı, bu nedenle kovuşturma aşamasında dinlenmesinin sonucu etkili olmayacağı gözetilerek, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. bendi gereğince beraat eden sanık yararına, hazine aleyine vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, katılandan alınarak sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan "katılandan" ibaresinin çıkarılarak yerine “hazineden” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri doğru olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.