Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanun'un 65/b, 5237 sayılı TCK'nın 62, 52/2-3, 53/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkûmiyet 2863 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 10/10/1970 gün, 5595 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilip, aynı Kurul'un 14/12/1974 gün 8172 sayılı kararı ile ...Doğal ve Tarihi Sit alanı içerisinde kalan, ... mahallesi, 927 ada, 20 parselde bulunan... Yalısı'nın, ana binasının konturunda büyüme olup, arka görünüşte merdiven üstünün sundurma ile kapatıldığı, sağ yan cepheye kapı açılarak cephe tadilatı yapıldığı, sol yan cephede cephe tadilatı yapıldığı, bodrum katta yapılan havuzun kabasının bittiği, çatı arasının büyütülüp pencereler açıldığı, kapalı garajın kaçak yapıldığı, müştemilatta konturun büyütüldüğü ve bu uygulamaların taşınmazın onaylı projesine aykırı olduğunun tespit edilmesi üzerine açılan kamu davası ile ilgili olarak, dava konusu uygulamaların tümünün ... Büyükşehir Belediyesi görevlileri tarafından düzenlenen 22/07/2004 tarihli yapı tatil tutanağına dayanıp, bu tutanakta belirtilen eylemler haricinde sonradan yapıya herhangi bir şekilde müdahalede bulunulduğuna ilişkin bir delil bulunmaması karşısında, 22/07/2004 olarak belirlenen suç tarihi ile iddianamenin düzenlendiği tarih arasında, lehe olan 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesinde öngörülen 5 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla; Sanıklara isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanun'un 65/b maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Suç tarihinden iddianamenin düzenlenmesi tarihine kadar 5 yıllık süre inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 27/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.