Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20954 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3108 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hakaret, Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme Hüküm : 1- TCK'nın 58/3. maddesi delaletiyle 125/2-1-4, 53/1-a, b, c, d, e, 58/6-7. maddeleri uyarınca mahkumiyet2- TCK'nın 136/1, 50/1-a, 52/2-4. madddeleri uyarınca mahkumiyet Hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Hakaret suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Sanığın, katılan adına aldığı e-posta adresinden katılanın kullandığı e-posta adresine gönderdiği e-mail ile katılana, onur, şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte sözlerle ve söverek hakaret ettiği, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine dair kabulde isabetsizlik görülmemiş; tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK'nın 58/3. ve 50/2. maddelerine göre yasal zorunluluk nedeniyle seçenekli cezalardan hapis cezasının seçilerek adli para cezasına çevrilmemesinde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik araştırmaya, sübuta, suç kastının bulunmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın üzerine atılı hakaret eylemini katılana e-mail göndermek suretiyle gerçekleştirmesi karşısında, aleniyetin gerçekleşmediği gözetilmeden, TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün aleniyete ilişkin 1-2. bendinin hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Sanığın, ayrı yaşadığı ve aralarında boşanma davası bulunan eşi olan katılan adına internette e-posta adresi alıp, bu adres üzerinden facebook sosyal paylaşım sitesinde katılanın ad ve soyadı ile profil hesabı oluşturarak telefon numarasını yayımladığı, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik araştırmaya, sübuta, suç kastının bulunmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükümden önce 02.07.2012 tarihinde kabul edilip, 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesi ile, "31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren suçlar bakımından "kovuşturmanın ertelenmesi" kurumunun düzenlenmesi karşısında, TCK'nın 7/2. maddesi de gözetilerek, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.