Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20935 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24740 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm: 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK'nın 62, 51/1-3, 52/2, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet.2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan "tespit ve tescil" başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 25.09.1984 tarih ve 397 sayılı kararıyla kentsel sit alanı ilan edilen ve ...numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 24.03.2004 tarih ve 12537 sayılı kararıyla sınırları yeniden belirlenen, ...mevkii, 249 ada, 4 sayılı parselde yer alan ve tapu kaydında özel mülkiyete konu olan avlulu evin bulunduğu arazinin bitişiğindeki tapulama harici bırakılmış araziye, sanık tarafından izin alınmadan 21 metrekare genişliğinde betonarme bina yapıldığı ve restoran olarak kullanıldığı, yine aynı yere 10 metrekare genişliğinde tuvalet ile ahşap sundurma, platform ve oturma yerlerinin yapıldığı, bu durumun 27.07.2011 tarihinde tespit edilmesi üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlanarak 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, sanığa ait 249 ada, 4 sayılı parseldeki arazinin tapu kaydında taşınmazın sit alanı içerisinde bulunduğuna dair şerhin olduğu, bu nedenle sanığın bölgenin kentsel sit alanı olduğunu bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanığın kentsel sit alanı içerisinde izin almadan inşai müdahalede bulunduğu ve üzerine atılı suçun sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eyleminde suç unsurunun bulunmadığına, bu nedenle beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.