Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK'nın 52/2,51/1-3, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet.2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın üzerine atılı suçun düzenlendiği 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde, suçun yaptırımının 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile 5000 güne kadar adli para cezası olarak belirlendiği, temyiz incelemesine konu kararda sanık hakkındaki temel ceza tayininde hapis cezasının 2 yıl olarak belirlenmesine karşın, adli para cezası alt sınırdan uzaklaşılarak 30 gün karşılığı olarak tayin edilmiş ise de, adli para cezasına esas gün sayısının da alt sınıra yakın olarak tayin edilmesi ve sanığın ekonomik durumu karşısında, tebliğnamede bu yöndeki düzeltilerek onama düşüncesine iştirak edilmemiştir.2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan "tespit ve tescil" başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 04.12.1998 tarih ve 3332 sayılı kararıyla 3. derece doğal sit alanı ilan edilen ... yaylası, 384 ada, 2 sayılı parselde bulunan ve tapu kaydında "Mera" olarak kayıtlı olan araziye sanık tarafından iki katlı, 130 m2 genişliğinde, betonarme yapı yapıldığı, bu durumun devriye görevi esnasında ...Jandarma Karakolu görevlilerince tespit edildiği ve sanık hakkında soruşturmaya başlanarak 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, ilgili Koruma Bölge Kurulu'nun sit kararının bölgede mutad vasıtalarla duyurusunun yapıldığı ve buna ilişkin tutanakların da dosyada bulunduğu, gerek sanık beyanlarından ve gerekse de Mernis kaydından anlaşılacağı üzere, sanığın 3. derece doğal sit alanı ilan edilen bölgede ikamet ettiği, bu nedenle sanığın bölgenin sit alanı olduğunu bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanığın 3. derece doğal sit alanı içerisinde izin almadan inşai faaliyette bulunduğu ve üzerine atılı suçun sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim düzenlemesi sanık hakkında uygulandığı halde, kararda dayanılan yasa maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün ikinci paragrafına “TCK'nın 62. maddesi uyarınca” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.