Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20876 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15560 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Sanıklar ..., ..., ... ve... hakkında; BeraatSanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/b,TCK'nın 62,51,53 maddeleri gereğince mahkumiyet2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ...'ın beraatlerine, sanık ...'nun mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Katılan vekilinin sanıklar ..., ..., ... ve ...'ın beraatlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Sanıklar ..., ..., ... ve ...'ın, taşınmaz maliki olan sanık ...'ya ait inşaatta işçi olarak çalışıkları, koruma altına alınan yerde çalışma yaptırmak için, ilgili koruma kurulundan izin alması gereken kişinin taşınmaz sahibi olduğu, adı geçen sanıkların izin almak gibi bir sorumluluğu bulunmadığı gibi, dava konusu yerin niteliğini araştırma yükümlülüğünün de kendilerinden beklenmeyeceği, anlaşılmakla;Yapılan yargılama sonunda, sanıkların suç işleme kastıyla hareket etmedikleri, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıkların cezalandırılması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2- Katılan vekili ve sanık ...'nun mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 10/03/1979 tarih ve 1605 sayılı kararı ile 2. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli Harran surlarının iç kısmında yer alan köy boşluğunda sanığın izinsiz inşaat yaptığı ve sanığın savunmasında, dava konusu yerin sit alanı olduğunu bildiğini beyan ettiği anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Harran Sulh Ceza Mahkemesinin 16/02/2006 tarihinde kesinleşen 30/01/2006 tarih ve 2005/122-2006/7 sayılı ilamın tekerrüre esas olduğu gözetilmeksizin tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,2) Adli para cezasının gün karşılığının belirlenmesi sırasında TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, 3) 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, bu hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması,Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.