Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiTaksirle öldürme suçundan yapılan soruşturma sonucunda Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12.12.2013 tarihli ve 2012/48011 soruşturma, 2013/19806 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.01.2014 tarihli ve 2014/62 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Küçııkçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda gösterilen gerekçeler yerinde olduğundan itirazın reddine karar verildiği belirtilmiş ise de; müşteki vekili tarafından dosyaya ibraz edilen ...Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 02/02/2014 tarihli raporunda ilgili hekimin tıbben kusurlu bulunduğunun tespit edildiği ve yine dosyada yer alan Adli Tıp 1.İhtisas Kurulunun 18/09/2013 tarihli raporunda da ölümün ilgili hekimle bir ilgisinin olup olmadığının izah edilmeyip ölümün kalp damar hastalığı sonucu meydana geldiğini belirtmekle yetinen kusur durumunun izah edilmemesi karşısında, yeterli araştırma ve inceleme yapmadan olayın mahiyetine uygun olmayacak şekilde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği nazara alındığında, itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 07.05.2014 gün ve 94660652-105-34-4440-2014/9171/31191 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.05.2014 gün ve 2014/183059 sayılı tebliğnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Ölenin her iki dizinde ağrı ve yürüyememe şikayetleri ile 13.11.2012 tarihinde ...Hastanesi ortopedi bölümüne müracaat etiği, burada muayenesi yapıldıktan sonra her iki dizde varus deformitesi tespit edilerek protez önerildiği, 14.11.2012 tarihli ameliyatla hastanın her iki dizine protez takıldığı ve durumu stabil hale gelince 21.11.2012 tarihinde taburcu edildiği hastanın kalp damar hastalığı nedeniyle 25.11.2012 tarihinde evinde öldüğü olayda; Adli Tıp Kurumu İstanbul 1. İhtisas Kurulu'nun 18.09.2013 tarihli raporunda; ölenin kesin ölüm sebebinin kalp ve damar hastalığı olduğu belirtilmiş ise de; ...Hastanesinin 26.04.2013 tarihli raporunda, ölenin kalp boyutlarında artış izlendiğinin belirtildiği dosya kapsamında kalp muayenesine ilişin başkaca sonuç bulunmadığı anlaşılmış olup, adı geçen sağlık kuruluşu görevlileri tarafından ölenin ameliyat öncesi kalp konsültasyonlarının yeterli şekilde yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı, yapılmışsa mevcut bulgularla hastanın her iki dizinden protez ameliyatı yapılmasına uygun olup olmadığının, ölümün ameliyattan on bir gün, taburcu edildikten dört gün sonra gerçekleştiği de dikkate alınarak ameliyat ile ölüm arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağının Adli Tıp Genel Kurulu'ndan sorulmadığı, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12.12.2013 tarihli ve 2012/48011 soruşturma, 2013/19806 sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararda yukarıda belirtilen eksikliklerin tartışılmadığı ve olayda adı geçen sağlık kuruluşunda çalışan ve operasyonu gerçekleştiren sağlık personellerine izafe edilecek bir kusur bulunup bulunmadığının gerekçeleriyle irdelenmediği anlaşılmakla, Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.01.2014 tarihli ve 2014/62 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.