Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20715 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25949 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Tüm sanıklar hakkında; 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:2863 sayılı Kanunun 74/1 maddesinde düzenlenen “kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı veya sondaj yapma” suçunun oluşabilmesi için, kazı veya sondajın yapıldığı yerin, sit alanı ya da 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli başka bir yer olmasının zorunlu bulunmadığı, olay mahallinin sözü edilen niteliği haiz olması halinde, 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümlesinin, aksi durumda ise aynı Kanunun 74/1-2. cümlesinin uygulama alanı bulacağı, bu bakımdan mahkemece, “kazı yerinin...'nün koruma sınırları dışında kaldığı anlaşıldığından, sanıkların üzerlerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle beraat hükmü tesisinde isabet bulunmadığı, bununla birlikte, sanıklar ..., ... ve ...'nın, diğer sanıklar ... ve ... tarafından gerçekleştirilen, kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı yapma eylemine iştirak ettiklerine dair savunmalarının aksine delil mevcut olmadığı, dolayısıyla adı geçen üç sanığın beraatine ilişkin hükmün sonuç itibariyle isabetli olduğu anlaşılmakla;Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığı, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, yeterli araştırma yapılmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, adı geçen sanıkların beraatlerine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, Sanıklar ... ve ...'un beraatlerine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıklar ... ve ...'un aşamalarda verdikleri benzer ifadelerde, sanık ...'ın fırın taşı ihtiyacı nedeniyle aralarında anlaşarak taş çıkarmak amacıyla suça konu bölgeye gittiklerini, bir süre taşları inceledikten sonra seçtikleri bir taşın yüzeyini yaklaşık 10-15 cm kadar kazdıklarını, kaçak kazı yapmak gibi bir amaçlarının olmadığını beyan ettikleri, kolluk kuvvetlerince olay yerinde yapılan incelemelerde, kapak taşı olarak tabir edilen bir taşın etrafının yeni kazıldığının, üzerindeki yaklaşık 1.5 metre küp toprağın yan tarafa atılmış olduğunun, olay yeri ve çevresinde, kazı yapılmadan elde edilebilecek aynı nitelikte pek çok taş ve kaya bulunduğunun belirlendiği, sanık ...'nın kovuşturma aşamasında verdiği ifadede, sanıklar ... ve ... tarafından çıkarılmaya çalışılan taşın fırın taşı olarak kullanılamayacağını; Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadede, kazılan yerden fırın taşı çıkarılmayıp, kendisi olay mahallindeyken kazı yapılmakta olduğunu beyan ettiği, sanıklardan ele geçirilen malzemeler arasında, savunmalarında belirttikleri taş çıkarma işi yönünden işlevsel bir kullanım olanağı bulunmayan 30 cm uzunluğunda bakır tel bulunduğu, arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, olay yerinde elde edilen malzemelerden, sekizlik inşaat demiri ile bakır telin, daha ziyade define arama amaçlı kazılarda kullanıldığının belirtildiği anlaşılmakla; sanıklar ... ve ...'ın, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, ...Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 21/03/2003 tarih ve 2180 sayılı kararı ile I. ve III. derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli ... Höyüğü'nün koruma sınırları dışında kalan kayalık bölgedeki bir taşın yüzeyini 10-15 cm kazmak suretiyle atılı suçu işledikleri, ancak kazının, kültür varlığı elde etmeye yetecek derinliğe ulaşmamasından dolayı eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığı, bu nedenle sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümlesi uyarınca tayin edilecek temel cezadan, aynı Kanunun 74/1-2. cümlesi ile 5237 sayılı TCK'nın 35/2 maddesine göre indirim yapılmak suretiyle sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “kazı yerinin ...'nün koruma sınırları dışında kaldığı anlaşıldığından, sanıkların üzerlerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” şeklindeki gerekçeye dayanılarak beraatlerine dair hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince sanıklar ... ve ...'un beraatlerine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.