Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : 5237 sayılı TCK'nın 85/1, 50/1-a, 52/4, 50/6, 53/6. ve 5275 sayılı Kanun'un 106/10. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Taksirli suçtan ötürü sanık hakkında tayin edilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi ve adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle, CMK'nın 232/6 maddesine aykırı davranılması, 2-TCK'nın 50/6. maddesinde bulunan "yaptırımın" ibaresinin 01.03.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 26.02.2008 tarih 5739 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile "tedbirin" olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının "a" bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde anılan kanun maddesini ve 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesini uygulamak sureti ile hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 4. bendinde 50/1-a ibaresinden sonra “, 50/4” ibaresinin ve "günlüğü" ibaresinden sonra gelmek üzere, de “TCK'nın 52/2 maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi, hüküm fıkrasının 6. bendinde TCK'nın 50/6. maddesine ilişkin bendin ve 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.