Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20603 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29406 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle öldürmeHüküm :TCK'nın 85/1, 62, 50/4, 50/1, 52/2-4, 50/6, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sürücü belgesinin onaylı örneği getirtilmeden TCK'nın 53/6. maddesi uyarınca geri alınmasına karar verilmesi, Ulusal Yargı Ağı sisteminden temin edilen ve dosya içine konulan, sanığa ait sürücü belgesinin, suç tarihi itibariyle ve halen geçerli olduğunun anlaşılması sebebiyle bozma konusu yapılmamış; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, süre tutum dilekçesinde belirttiği, bir nedene dayanmayan; sanık müdafiinin, kusura, şahsi cezasızlık sebebinin bulunduğuna ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan "kastın ağırlığı" ve (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,2- Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine aykırı davranılması,3- TCK'nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında verilen temel cezanın tayini sırasında gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan hüküm fıkrasının 1. bendinin 1. alt paragrafında yer alan “kastın yoğunluğu, suç sebepleri ve saikleri, sanığın amacı” ibarelerinin gerekçeden çıkarılmasına, hükmün 1. bendinin 3. paragrafının çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK'nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 910 tam gün olarak belirlenmesine; TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 18.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesine; hüküm fıkrasının 1. bendinin 5. paragrafının hükümden çıkarılması suretiyle, eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.